明日に向けて

福島原発事故・・・ゆっくりと、長く、大量に続く放射能漏れの中で、私たちはいかに生きればよいのか。共に考えましょう。

明日に向けて(863)『美味しんぼ』のこと、トルコのこと、原子力災害対策のこと、お話します!

2014年06月02日 21時30分00秒 | 明日に向けて(801)~(900)

守田です。(20140602 21:30)

講演のお知らせを二つお送りします。

一つ目は京都市伏見区のあゆみ助産院・のびの会でのお話です。
タイトルは「福島の今と『美味しんぼ』とトルコへの原発輸出」。
この間、「明日に向けて」に連載してきた『美味しんぼ』応援記事の内容や、福島に繰り返した取材の中で知ってきたことなどをまとめて話します。
またこんなに被曝で住民が苦しんでいる状態がありながら、トルコに原発輸出していることの理不尽さ、同時に原発を受け入れようとしているトルコ政府側の問題についてお話します。
日本語とトルコ語で配信したチェルノブイリ原発事故のトルコへの影響などにも触れます。

二つ目は福井の原発群の中の高浜原発から30キロに位置する宮津市でのお話です。
できたてホヤホヤのパーティー、NORTH KYOTO PARTY!のお招きです。朝からきょうと緑の党の長谷川うい子さんと一緒に京都市から赴いてお話し、うい子さんと対談します!宮津の脱原発蕎麦屋・まる丹の立垣ためよしさんも発言されます!
僕の発言では今回はとくに原発直近の町々からの避難の困難性と、それを直視した上で、いかに対策を立てていく必要があるのかと言う点に触れて行こうと思います。宮津のみなさんと一緒に、対策を具体的に深めていきたいと思います!

お近くの方、ぜひご参加ください!

*****

6月5日 京都市伏見区

のびの会 講演会

「福島の今と『美味しんぼ』とトルコへの原発輸出」
ゲスト 守田敏也

6月5日 10時~12時

場所 あゆみ助産院(最寄り駅:京阪電車墨染駅)
主催 のびの会
http://www.eonet.ne.jp/~ayumi55/nobi.html

*****

6月17日 京都府宮津市

そこが聞きたかった!知りたかった!
原発事故から家族を守る!お話会in宮津

宮津市は、福井県の14基の原発から、そんなに遠くに離れていません。
高浜原発の30キロ圏内、大飯原発の45キロ圏内に位置します。
もし、福島のような事故が起きてしまえば、京都北部に住む私たちも被害を受けることは、十分に考えられます。

原発事故は、さまざまなものを傷つけます。
放射能汚染は、健康への被害だけでなく、守り続けてきた土地や家、そして人のつながり・・・
私たちが、大切にしてきたものを何もかも奪います。
それが福島の事故が、私たちに教えたことです。

福井の原発で、なんらかの理由で事故が起きたとき、どうやって避難するのか、その後の暮らしはどうなるのか。
出来るだけ、出来るだけ具体的に考えておくことが、もしもの時に、大切な家族や友達を守ることにつながります。
そういったお話を、守田さんと長谷川うい子さんとざっくばらんにお話しましょう!

6月17日(火)
午前の部 午前10時~
午後の部 午後7時~

場所
千代の会 宮津市宮本498

発言
きょうと緑の党
長谷川うい子さん

篠山市原子力災害対策検討委員
守田としやさん

脱原発蕎麦屋
まる丹・立垣ためよしさん

参加費無料
カンパお願いします!

お子さん連れ大歓迎です!キッズコーナーご用意します。

主催 NORTH KYOTO PARTY!
連絡先 田中 090-4560-8560
    添田 080-3033-7479

 

 

 

コメント
  • X
  • Facebookでシェアする
  • はてなブックマークに追加する
  • LINEでシェアする

(862)TÜRKİYE'DE ÇERNOBİL NÜKLEER KAZASININ YILDÖNÜMÜ

2014年06月02日 18時00分00秒 | 明日に向けて(801)~(900)

Yarına Bakarken(862)Çernobil Nükleer Kazası Türkiye’nin Karadeniz kıyı şeridini de kirletti !(26 Nisan Türkiye eyleminden haberler)

Ben Morita(20140602 18:00)

 (注 日本語を読まれるみなさま。この記事は「明日に向けて(859)チェルノブイリ原発事故でトルコ黒海側も激しく汚染された!(トルコ・シノップデモから)」のトルコ語版です。翻訳をしてくださったのはシノップからの報告記事を書いてくださったプナールさんです。どうか周りでトルコ語のできる方にお回しください!)

Bir ay kadar önce Türkiye’de Çernobil’in yıldönümü olan 26 Nisan günü Türkiye’de de çeşitli şehirlerde nükleer karşıtı eylemler yapıldı. Japonya’nın nükleer santrali inşa etmesi sözkonusu olan Sinop’ta 10 bin kişi toplanarak çok büyük bir eylem gerçekleştirildi.

Bu eylemin en çok vurgulamaya çalıştığı Karadeniz’in Çernobil Nükleer santral kazasından fazlasıyla etkilendiği ve özellikle Karadeniz sahil şeridindeki şehirlerde  sağlık koşullarının nasıl bozulduğu  vurgulandı . Eylemde yapılan miting konuşmalarında 「ölüm yaş ortalamasının 74 ten 58’e düştüğü gibi şok edici ifadeler yer aldı .Bu da Türkiye insanının Çernobil’den fazlasıyla etkilendiğini açıkça ortaya koyuyor . Bugünlerde ben sıklıkla Çernobil’in Avrupa ülkelerindeki sağlık koşullarına etkisi üzerine düşünüyorum.
Çernobil kazasının etkili olduğu coğrafyayı gösteren haritaların olduğu iki linki aşağıda bulabilirsiniz.

http://www.eu-alps.com/00-info/no-nucler/chernobyl-unep-wiki-map.gif
http://blog.goo.ne.jp/yoshi_swe/e/40ff41f6ef9ce6da50cffd378d430701

Haritalara baktığınızda göreceksiniz ki  bu çalışmayı yapan uzmanlar veya  Türkiye Hükümetinin baskıcı tutumu,Türkiye’nin Çernobil nükleer santral kazasından yüksek oranda etkilendiği gerçeğini dikkate almamış, Türkiye harita içine dahil edilmemiştir. Fakat siz bundan sonra Türkiye’nin de Çernobil kazasından büyük ölçüde etkilendiğini ,Türkiye’nin kuzeyinde radyasyona bağlı nedenlerle kanser olan,kalp rahatsızlığı çeken  pek çok insanın olduğunu ,acı çektiklerini hatta bir kısmının hayatını kaybettiğini artıkbiliyorsunuz.

Birazdan okuyacağınız 26 Nisan’da Türkiye Sinop’ta Çernobil Nükleer Santralin yıldönümü nedeniyle gerçekleştirilen 10 bin kişilik eylemin detaylarını Türkiye’den arkadaşım Pınar Demircan yazdı .Bu makale aynı zamanda Türkiye’nin internet gazetesi olan Yeşilgazete’de(www.yesilgazete.org)  yayınlanmıştır, Pınar kendi makalesini Japonca olarak benimle paylaştı, aşağıda okuyabilirsiniz.

***

26 Nisan 2014 Çernobil Nükleer santral Kazasının üstünden 28 yıl geçmiş, elimizde Türkçe’ye yeni kazandırılmış Uluslararası Hekimler Birliği’nin Almanya şubesince hazırlanan Çernobil Nükleer Felaketinin İnsan  Sağlığına Etkileri  adlı rapor… ülkemizin benzer bir felakete sebep olabileceğini düşünmekten bile endişe duyuyoruz… 3 yıl önce Japonya’da yaşanılan Fukushima nükleer santral kazasının sonuçları  yıllar içinde yavaş yavaş  ortaya  çıkarken  her sene yapılan nükleer karşıtı eylemler bu sene daha bir isyankar… hiç şüphesiz bunda  Sinop’a  yapılması planlanan nükleer santral için, önce 2013’ün siyasi açıdan en hareketli aralık aylarında Türkiye meclisinde  ve ardından da Türkiye’deki yerel seçimlerden hemen sonrasına denk gelen tarihlerde  Japonya meclisinde onaylanan   işbirliği anlaşmasının etkisi büyük . Son günlerde medya aracılığıyla Türkiye’yi sarsan Yönetmen Tange dünyayı kirlettikleri ve dahası  en yüksek teknolojideki robotların bile yüksek radyasyon sebebiyle bozulabildiği nükleer teknolojiyi Japon hükümetinin  ihraç etme kararına istinaden boşuna özür dilemedi …Dolayısıyla bugün Sinop halkının, Mersin halkının,  sağlığı ve  yaşamı önceleyen tüm Türkiye halklarının  yıllardır artış durumunda olan kanser vakalarını,  kan kanserini, kalp krizi vakalarını görmezden gelerek  Karadeniz halkının acısıyla adeta alay eden, Nükleer santralin kurulması için ÇED Planı dahi ortada yokken  60km2’lik bir alanda ağaç kesiminin gerçekleşmesine yönündeki  prosesi işleten  hükümete karşı sesini daha güçlü duyurmaya çalışması hiç şarşırtıcı olmadı.

İşte 26 Nisan  Çernobil Felaketi’nin Anması için düzenlenen Büyük Sinop Mitingi’ne  katılımlar bu duygular içerisinde gerçekleşti. Kafileler Mersin, İzmir, İstanbul, Ankara,Denizli, Kastamonu, Trabzon, Ordu, Giresun, Amasya, Çorum, Samsun, Yalova ve Tunceli'den  otobüslerle geldiler . Miting yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti . Organizasyon,  ülkedeki tüm nükleer karşıtı bileşenlerini çatısı altında toplayan Nükleer Karşıtı Platform tarafından  başarıyla takip edildi. Yürüyüş Dyojen Meydanı’dan başlayarak  “Gölge etme başka ihsan istemem” tadında sloganlarla  Uğur Mumcu meydanı’na kadar (yaklaşık 4 km boyunca) sürdü.  Topluluklar,  genel olarak   Sinop’un  doğal güzelliklerine ,günümüzde dünyada ve özellikle Avrupa’da “değer”lendirilen  yenilenebilir enerji kaynaklarından hem rüzgar hem güneş açısından avantajlı olduğuna vurgu yapan  “Güneş,rüzgar bize yeter! ; Nükleere karşı yaşasın hayat! ; Nükleer Çöplük olamayacağız! ; Susma haykır ,Nükleere Hayır! ; Baskılar Bizi Durduramaz!” sloganlarını kullandı. “Cık deyoz duymayon mu? ” da en ilgi çeken sloganlardandı.  Kürsüden yapılan konuşmalarda ise Nükleer Karşıtı Platform Sinop Dönem Sözcüsü Zeki Karataş insan varlığına değil ,tüm canlıların yaşam haklarına vurgu yaptı , içinden radyasyon geçen bedenlere ne olduğunu söylediler mi size? diye sordu . “Çernobil felaketinden sonra ortalama yaşam ömrü 74ten 58’e indi” dedi . Ardından çocukların sağlıklı nesiller halinde hayatlarına devam edebilmelerini dileyerek hükümet yetkililerine seslendi… Bekarlığın nükleerden daha tehlikeli olduğunu dinledik bakanlardan, nükleer santrallerdeki kaza riskinin  tüp gaz kazasının riskleriyle karşılaştırıldığını işittik … Böyle bir ülkede kurulacak  nükleer santral endişelendirmeli insanları! Sinop Çernobil olmayacak ! dedi ve “Biz sizden sadece  kendi canımızın sağlığını  istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.   Sinop CHP Belediye Başkanı Baki Ergül  de kalkınma için nükleer enerjinin şart olmadığına dikkat çekerek ,dünyada özellikle Avrupa’da nükleer santrallerin 2020li yıllar itibariyle kapatılacağının taahhut edildiği,nükleer enerjinin terk edilmeye başlandığı dönemde  doğal kaynakları  açısından zengin olan Sinop’ta Nükleer santrallerin kurulmasının planlanmasına varana kadar önce   rüzgar ve güneş potansiyelinin değerlendirilmesinin  gerektiğini belirtti. 

 

***

Yukarıda detaylarını okuduğunuz 26 Nisan Mitingine dair Belçika’dan gazeteci Arkadaşım Yoko Kawasaki de Pınar ile röportaj yaptı,lütfen okuyun linkini paylaşıyorum ,roportajda miting fotografını da göreceksiniz.

Japonya’nın kendi ülkelerine nükleer santral satmasına karşı Sinop’ta ve Türkiye’nin değer şehirlerinde toplam on binlerce insan yürüdü 「Japonya’nın yaptığı bizim geleceğimizi Çalmak」—konulu röportaj için
9 Mayıs 2014 Gazeteci Yoko Kawasaki
http://financegreenwatch.org/jp/?p=43573

26 Nisan Miting izlenimlerini makaleye yansıtan Pınar  daha sonra 13 Mayıs günü meydana gelen Soma maden Kazasını yazdı ,ağlayarak yazdığı makaleyi benimle yine Japonca olarak paylaştı,linkini aşağıda bulabilirsiniz.

Yarına Bakarken(848)Türkiye’de Maden Kazası!kazanın sebebi işçi sağlığı Güvenlik şartlarının sağlanmaması !
http://blog.goo.ne.jp/tomorrow_2011/e/33815c30e09ecd3cc79c304ddc68cc11

Konuyla ilgili ingilizce bir haberi de aşağıdaki linkte görebilirsiniz .

For tomorrow(849) Why such a crucial coal mine accident happened in Turkey?
http://blog.goo.ne.jp/tomorrow_2011/e/0a4426fbcd53c5cdc49c610acf677221

Maden kazasına dair ilgili paylaştığım makale ve haberleri okursanız anlayacaksınız ki bu kaza Türkiye Hükümetinin Çalışma kanun ve hükümlerine uygun kurallar koymaması ve varolan kanun ve hükümlerin uygulanmaması sebebiyle meydana gelmiştir.
Buna rağmen Başbakan Erdoğan「Ölüm madencinin fıtratında var」diyebilmiş,kazayı protesto etmek isteyenlere karşı polise yakalama ve gözaltı emri verebilmiştir. Hatta Başbakan Erdoğan’ın korumalarından biri kazada yakınlarını kaybeden birisine tekme atabilmiştir.
Devletin ihmalinin büyük olduğu kazada doğal olarak hemen her şehirde yürüyüşler ,protestolar düzenlenmişse de halk yine polis eliyle biber gazı ve orantısız güç kullanırlarak dağıtılmaya, eylemler önlenmeye  çalışılmıştır .

Türkiye’den Pınar haykırıyor
「Japonya’nın anti demokratik şartlarda yönetilen bir ülkeye nükleer santral pazarlamaya çalışması sadece felaket doğurur. Soma’da Maden kazasının yaşanmaması için asgari şartların dahi sağlanamadığı ülkeye nükleer santral kurulması atom bombasının yaratacağı tehlikeden farklı bir şey değildir.

Aynen öyle!İş güvenliği ,emniyeti anlayışında eksikler bulunan, demokratik hakların dahi kullanılamadığı,polisin her an şiddet saçtığı bir ülkeye nükleer santral kurmamız atom bombası kadar tehlikeli değil midir? … sadece düşününce bile ürküyorum・・・

Böylesine tehlikeli zamanlardan ,dönemlerden geçen Türkiye’ye nükleer santral kurmayalım .Ülkenin içinde bulunduğu şartları gözönüne almadan nükleer teknolojiyi satmaya çalışmak şiddetin ta kendisdir. Hele ki Çernobil kazasında büyük ölçüde zarar gören, kimsenin kabul etmediği kayıtlara geçmeyen acılarına kendi başına katlanan Türkiye’ye nükleer santral kurmak fikrinden derhal vazgeçelim!

コメント
  • X
  • Facebookでシェアする
  • はてなブックマークに追加する
  • LINEでシェアする